Yaşlı kadınla karşılaşma

07/10/2000

Atatürk’ün manevi kızı Sabiha Gökçen’in anlattığına göre Gazi’yle Orman Çiftliği’nde dolaşıp hava alırken, oldukça yaşlı bir kadınla karşılaşırlar. Atatürk kadınla merhabalaştıktan sonra kendisine neden orada bulunduğunu sorar. Gazi Paşa’yı tanımayan kadın, kendisinin Sincan’ın bir köyünden geldiğini, amacının da Gazi Paşa’yı görmek olduğunu söyler. Atatürk, “Peki ondan bir isteğin mi var?” diye sorar. Yaşlı nine ise şöyle cevap verir: Tövbe de bey, tövbe de! Daha ne isteyebilirim ki... O bizim vatanımızı kurtardı. Bizi düşmanın elinden kurtardı. Şehitlerimizin mezarlarını onlara çiğnetmedi, daha ne isteyebilirim? Onun sayesinde şimdi istediğimiz gibi yaşıyoruz. Onun bunun kulu olmaktan onun sayesinde kurtulmadık mı? Buralara bir defa yüzünü görmek, ona “Sağ ol Paşam!” demek için düştüm. Onu görmeden ölürsem gözlerim açık gidecek. Sen, efendi bir adama benziyon, bana bir yardım ediver de Gazi Paşa’yı bulacağım yeri deyiver. Atatürk’ün gözünden yaşlar dökülür. Yaşlı kadın, karşısındakinin Gazi Paşa olduğunu anlayınca şaşkına döner. Atatürk’ün elini defalarca öptükten sonra, heybesinden beze sarılmış bir parça peynir çıkarıp uzatır: Tek ineğimin sütünden kendi ellerimle yaptım. Bunu hediye getirdim. Seversen, yine yapıp getiririm. Gazi, hemen orada açıp peyniri yer ve çok beğendiğini söyler. Sonra birlikte köşke kadar yürürler. Oradakilere şu emri verir: Bu anamızı alın, burada iki gün konuk edin. Sonra köyüne götürün, giderken de kendisine benim armağanım olarak üç inek verin.