Türk kadını, sevin ve kıvanç duy!

06/02/1935

6 Şubat 1935 tarihinde, Fransız Le Matin gazetesinde, Fransız kadınlarına oy hakkı verilmesine dair bir haber yayımlandı. Bu haberin üzerine Cumhuriyet gazetesinden Abidin Daver, Türk kadınıyla Fransız kadının hakları arasında bir karşılaştırma yaptığı “Türk kadını, sevinç ve kıvanç duy” başlıklı aşağıdaki makaleyi yayımladı: Dün gelen, Fransızca Le Matin gazetesi, şu yukarıdaki resmi basmış, altına da iri yazılarla, “Fransız kadını rey vermelidir” sözünü yazmış. Resmin başlığı da şudur: “Vergi vermekte erkeklerle eşit olan 12 milyon Fransız kadını rey vermek hakkından mahrumdur...” Meşhur Fransız gazetesinde bu resim çıkarken, Türk gazetelerinde de Kemal Atatürk’ün saylav (milletvekili) namzeti gösterdiği Türk kadınlarının isimlerini ve resimlerini basıyoruz. Fransız kadını saylav seçilmek şöyle dursun, belediyeci seçmek hakkından bile mahrumdur. Türk kadını ise reyini kullanıyor ve yarın Türkiye’de ilk defa olarak 17 Türk kadını saylav da olacak. Türk kadını, sevin ve kıvanç duy! Çünkü on sene evvel çarşaf endamını, peçe yüzünü, kafes benliğini, harem varlığını bir ayıp gibi dünyadan gizliyordu. O zaman Fransız kadını nice yüzyılların verdiği hürriyetle serbest yaşıyordu. On sene içinde, sen haremden çıktın, kafesi kırdın, çarşafı attın, peçeyi yırttın. Savaş günlerinde, erkek kalmadığı için, saltanat, seni yalnız sokak süpürücülüğüne ve posta gişesinde pul saymaya layık görmüştü. Cumhuriyet rejimi ise, seni erkeğin yanına oturttu –gücüne gitmezse diyeyim ki- erkeğin yanına yükseltti. Erkek her ne öğreniyorsa sen de öğrendin. Erkek ne yapıyorsa sen de yaptın. Erkek ne olabiliyorsa sen de oldun… Türk kadını, sevin ve kıvanç duy ki Kemal Atatürk seni, on sene içinde, hürriyetin anası olan Fransız kızlarından daha yükseklere çıkardı.