Saltanat kaldırıldı

31/10/1922

1 Kasım 1922 günü Türkiye Büyük Millet Meclisi tarihi bir karara imza atarak saltanatı kaldırdı. Böylece 623 yıllık Osmanlı İmparatorluğu tarihe karışırken, yakın bir gelecekte Cumhuriyetin ilan edilmesiyle tamamlanacak olan siyasi geçiş sürecinde de yeni bir evreye girildi. Meclis’te saltanatın kaldırılmasına ilişkin müzakereler sürerken, Mustafa Kemal Paşa son derece net ve kararlı ifadeler kullanmıştı: Efendiler! İçinde bulunduğumuz şartlara rağmen safsatayla, münakaşayla, nazariyatla vakit geçirdiğimizi görüyorum. Hâkimiyet ve saltanat hiç kimseye ilim icabıdır diye münakaşa ile, laf ile verilmez. Hâkimiyet ve saltanat kuvvetle, kudretle, zorla alınır. Türk milleti de hâkimiyet ve saltanatı bilfiil isyan ederek kendi eline almıştır. Bu olmuş bitmiş bir durumdur. Mesele, hâkimiyet ve saltanatı bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız meselesi değildir. Mesele bu zaten olmuş bitmiş durumu ifade etmektir. Bu herhalde ve mutlaka olacaktır. Burada toplananlar, Meclis ve herkes, meseleyi bu şekilde görürlerse fikrimce uygun olur. Mustafa Kemal, bu konuşmasıyla saltanatın zaten fiilen devre dışı bırakıldığını ve ulusun, TBMM aracılığıyla kendi yazgısını eline almış olduğunu vurguluyordu. Saltanatın kaldırılmasından dört gün sonra Ankara Hükümeti’nin İstanbul’daki temsilcisi olan Refet Paşa (Bele) tarafından şehirdeki yönetim faaliyetleri tamamen sonlandırıldı ve Bab-ı Âli boşaltıldı. 1 Kasım tarihli kararla hilafet henüz kaldırılmıyor, fakat halifelik ve saltanat makamları birbirinden ayrılıyordu. Bundan yaklaşık 1,5 yıl sonra, 3 Mart 1924’te, yeni Cumhuriyetin laiklik prensibiyle uyumlu olmayan ve siyasi bir iktidar odağına dönüşme potansiyeli taşıyan hilafet kurumu da lağvedilecekti.