Mustafa Kemal’e Darülfünun’dan fahri müderrislik

23/06/1923

Avrupa’daki üniversiteler model alınarak 1863’te temelleri atılan İstanbul Darülfünunu (İstanbul Üniversitesi), II. Abdülhamid döneminde sarayın sıkı denetimi altında yönetilmiş, ancak II. Meşrutiyet’in ilanından sonra özerkliğine kavuşabilmişti. I. Dünya Savaşı’ndan sonra İtilaf Devletleri İstanbul’u işgal edince, Darülfünun yine baskı altına girdi. Buna rağmen Darülfünun, Anadolu’daki gelişmelere hiçbir zaman ilgisiz kalmadı. Milli Mücadele’yi yakından takip eden Edebiyat Fakültesi öğrencileri, 12 Nisan 1922’de Milli Mücadele aleyhine tavır sergileyen bazı öğretim üyelerini protesto etmek üzere boykota başladı. Boykotun diğer fakültelere de yayılması üzerine Maarif Nezareti, 25 Nisan’da okulu tatil etmek zorunda kaldı. Darülfünun, ancak 2 Haziran’da yeniden öğretime başlayabildi. Kurtuluş Savaşı’nın kazanılması üzerine İstanbul Darülfünunu Edebiyat Fakültesi, henüz İstanbul’da işgal devam ederken, Gazi Mustafa Kemal’e “fahri müderrislik” unvanı vermeyi kararlaştırdı. Fikir, öğrencilerden çıkmıştı. Öğretim üyelerinden Yahya Kemal Bey de (Beyatlı) bu teklifi Edebiyat Fakültesi Meclisi’ne sundu. Fakülte Meclisi, 19 Eylül 1922 günü yaptığı toplantıda oybirliğiyle Mustafa Kemal’e, “Milli Mücadele’nin büyük kahramanı ve yeni devletin kurucusu” sıfatıyla fahri müderrislik unvanı verilmesini kabul etti. Karar, telgrafla Ankara’ya bildirildi. Mustafa Kemal Paşa, bu jeste, 13 Ekim 1922 tarihinde gönderdiği bir telgrafla teşekkür etti. Daha sonra öğretim üyelerinden oluşturulan bir heyet, Fahri Müderrislik Şahadetnamesi’ni 23 Haziran 1923 günü Ankara’da Gazi Mustafa Kemal’e takdim etti. Buradaki ilginç bir detay, heyete başkanlık eden Necip Asım Bey’in (Yazıksız) aynı zamanda Mustafa Kemal’in Harp Okulu’ndan Fransızca öğretmeni olmasıydı.