Mustafa Kemal’den Cemal Paşa’ya bir mektup

02/01/1922

Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’ndan yenik çıkması üzerine, İttihat ve Terakki Partisi’nin üç önemli isminden biri olan Cemal Paşa da bir Alman gemisiyle gizlice İstanbul’dan ayrılmıştı. İstanbul’da kurulan Divan-ı Harp tarafından gıyabında idam kararı verilmesi üzerine bir süre İsviçre’de münzevi bir hayat sürdüren Cemal Paşa, 1920’de Rusya’ya gitti. İngilizlere karşı mücadele eden Afgan ordusuna destek vermek için bir süre Afganistan’da bulundu ve Enver Paşa liderliğindeki bir grup İttihatçının bölgedeki Türkleri Turancı amaçlar etrafında birleştirmeye yönelik faaliyetlerine katıldı. Cemal Paşa, bu sırada Mustafa Kemal’e defalarca mektup göndererek onunla iletişim kurmaya çalıştı. Mustafa Kemal, bu mektupların çoğunu karşılıksız bıraktıysa da, birkaç tanesini yanıtladı. Gazi, 2 Ocak 1922 tarihinde gönderdiği mektupta Cemal Paşa’ya Anadolu’daki gerçeği şu sözlerle açıklıyor ve kendisine de milletin egemenliğine dayalı bu yeni oluşumu benimseyerek, faaliyetlerini ona göre sürdürmesini tavsiye ediyordu: Paşam, Türkiye’de tahmin edemeyeceğiniz derecede bir inkılap olmuştur. Bütün manasıyla bir halk hükümeti teşekkül etmiştir. Yasama ve yürütme yetkilerini kendinde toplayan Türkiye Büyük Millet Meclisi, bütün devlet işlerine bizzat el koymuştur. Hiçbirimiz, bu Meclis’in onayına mazhar olamayacak çalışmalarda bulunamayız. Şüphesiz bu, takdir ve iftihara değer bir haldir. Şunun veya bunun pazı kuvvetiyle ve zorbalıkla vaziyete hâkim olmasına ihtimal yoktur. Son kertede, akıl ve anlayış ile ilmi iktidar rol oynayıcı olabilir. Bu niteliklerin başında da millet ve Millet Meclisi’nin tam anlamıyla emniyet, güven ve itibarına mazhar olmak şartı vardır.