Mustafa Kemal, Japon Prensi Takamutsu’yu ağırladı

13/01/1931

Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaş uygarlıklar arasında hak ettiği yeri almasının, etkin bir dış politika ve sağlam temeller üzerine kurulmuş dış ilişkiler sayesinde olabileceğini biliyordu. Bu nedenle dış politika ve Türkiye’nin uluslararası alandaki yeri, Atatürk için her zaman öncelikli konulardan biriydi. Her türlü meseleye akılcılık ve gerçekçilik merceğinden yaklaşan Atatürk’ün dış politika vizyonu da aynı esaslar üzerine oturuyordu. Milli Mücadele döneminin dış politikadaki temel hedefi, yeni Türk devletinin uluslararası tanınırlığının sağlanmasıydı. Lozan Antlaşması ile Türkiye’nin meşruiyet kazanmasından sonra, dış politikanın ana eksenini bu kez “barış” kavramı oluşturmaya başladı. Bu çerçevede, Mustafa Kemal’in ortaya koyduğu vizyon, “Yurtta sulh, cihanda sulh” prensibiydi. Türkiye, ilk yıllardan itibaren dış siyasetinde barışçıl, gerçekçi, uluslararası hukuka önem veren ve diyaloğu önde tutan bir çizgi izledi. Japon Prensi Takamutsu’nun 1931 başında Ankara’ya yaptığı ziyaret de, bu çerçevede Türk-Japon ilişkilerini pekiştirici bir fırsat olarak değerlendirildi. 13 Ocak 1931 günü Prensi Çankaya’da kabul eden Mustafa Kemal Paşa, aynı akşam Prens şerefine verilen ziyafette Türk-Japon dostluğunu vurgulayan bir konuşma yaptı. Türk ve Japon milletlerinin öteden beri birbirine karşı içten ve dostça hislerle bağlı olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı, Japon milletinin uygarlık yolundaki uygulama ve gelişmelerinin Türkiye’de ilgiyle ve içtenlikle izlendiğini belirtti.