“Meclis’i teşkil eden kişiler yalnız Türk değildir”

01/05/1920

1 Mayıs 1920 günü TBMM’de Sağlık Bakanlığı’nın kurulmasıyla ilgili konuların görüşüldüğü bir sırada, Kastamonu Mebusu Yusuf Kemal Bey (Tengirşenk), “Arkadaşlar, Türkleri korumak için önce sağlıklarını korumalıyız,” şeklinde bir söz ortaya attı. Bu sözlere Sivas Mebusu Emir Paşa (Marşan), “Biz burada Türklük namına toplanmadık. Bu vatanda Çerkes, Çeçen, Kürt, Laz ve daha birtakım İslam kabileleri vardır. Bunları dışarıda bırakacak bir söz söylemeyelim,”şeklinde itiraz etti. Bunun üzerine Meclis Başkanı Mustafa Kemal Paşa söz alarak, kimlikçi yaklaşımlardan sakınılmasını isteyen şu konuşmayı yaptı: Efendiler, meselenin bir daha tekrarlanmaması ricasıyla bir iki noktayı arz etmek isterim: Burada kastedilen ve Yüksek Meclisinizi teşkil eden zevat yalnız Türk değildir, yalnız Çerkes değildir, yalnız Kürt değildir, yalnız Laz değildir. Fakat hepsinin birleşiminden oluşan İslam unsurlarıdır; iç içe geçmiş bir topluluktur. Bundan dolayı, bu yüksek heyetin temsil ettiği, hukukunu, hayatını, şeref ve şanını kurtarmak için azmettiğimiz emeller, İslam unsurlarının yalnız bir tanesine özgü değildir. İslam unsurlarından oluşan bir kütleye aittir… Bu topluluğu meydana getiren her bir İslam unsuru, bizim kardeşimiz ve çıkarları tamamiyle müşterek olan vatandaşımızdır. Kabul ettiğimiz esasların ilk satırlarında bu muhtelif İslam unsurları ki: Vatandaştırlar, birbirlerine karşılıklı hürmet duyarlar ve birbirlerinin her türlü hukukuna, ırk, sosyal ve coğrafi hukukuna daima saygılıdırlar... Bunun böyle kabul edilmesini ve yanlış anlamalara meydan verilmemesini rica ediyorum.