“Bize tayyare sanayii de lazımdır”

02/03/1937

1935 Mayıs’ında Başbakan İsmet İnönü, “Türkiye’nin hava tehlikesine maruz bir ülke” olduğunu söylemiş ve ülkenin hava savunması açısından eksikleri bulunduğunu açıklamıştı. Başbakan, hava ordusunu güçlendirmek için halkı fedakârlığa çağırmıştı. O günlerdeki hedef, hava kuvvetlerini 500 uçakla güçlendirmekti. Bu çağrıdan iki yıl sonra, 2 Mart 1937’de, bu kez ülkeye 1.000 yeni “tayyare” ve 15.000 “tayyareci” kazandırmak amacıyla yeni bir çalışma başlatıldığı duyuruldu. Yazar Abidin Daver, Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren öne çıkarılan havacılık davasının önemine bir kez daha şu satırlarla dikkat çekiyordu: Havacılık, bugün milli müdafaa bakımından birinci derecede önem kazanmıştır. Yalnız milli müdafaa bakımından mı? Tayyare, günden güne gelişen bir medeniyet vasıtası olarak insanların ve milletlerin hayatında, mütemadiyen büyüyen bir rol oynamaktadır. Havacılığı, bir medeniyet ölçüsü olarak almak ve şöyle bir düstur koymak hiç de yanlış olmaz: Havacılığı ileride olan millet, mutlaka medeniyetçe de ileri bir millettir. Türkiye’de 1.000 tayyare ve 15.000 tayyareci yetiştirmek, büyük milletimizin fedakârlığı sayesinde gerçekleştirilmesi mümkün bir gayedir. Fakat, bizim asıl idealimiz, kanadı, gövdesi, motoru, her şeyi memlekette yapılan tayyareler imal etmek, yani tam bir tayyare endüstrisi kurmak olmalıdır.